1982 doğumlu pırıl pırıl bir genç bilmem kaçıncın ayın bilmem kaçıncı gününde doğar.Zekiliği daha çoçukluğundan bellidir.Bugünlerde iş görüşmelerinde pek çok yerde aranan pratik zekası analitik düşünce yeteneği iyi bir teknik öğretmen olan babası tarafından farkedilir.Diğer çocuklar gibi sokakta top peşinde koşmaktansa çamurdan barajlar evler yapmayı daha eğlenceli bulmaktadır.Herkes leonardaya taparken o donatello ya bayılır.Ancak temkinlidir tabiki daha küçüktür ilk ve orta okuldaki (1989-1996) başarısı,sınıf birincilikleri , deneme sınavlarındaki üst sıralardaki yeri, il genelinde yapılan sınavlardaki başarısı aslında eğitimci babasına azçok fikir ve sorumluluk vermektedir.Ozamanlar şimdi kapatılması gündemde olan dersaneler çok yaygın değildir ve istanbul dışında yeni yeni açılmaktadır.Çocuğumuzun babası canını dişine takar orta okul son sınıfında ona özel dersler aldırır.Çünkü artık oğluna sormasada gidişat bellidir.Oğlunun sözel yetenektense sayısal yeteneğe yatkınlığı aşikardır.Eğitimin görevi gereği yetenekleri bu yönde gelişmeli ve şekilllenmelidir.Zaman gelir çatar ortaokul son sınavlarında hepsine girer çocuk.Meslek lisesi sınavlarından tutunda,Anadolu lisesi sınavlarına, Devlet Parasız yatılı (ozamanların bursu) sınavlarının hepsine girer.Çocuk beklendiği şekilde yeterince başarılı olmuştur.Tüm sınavlarından iyi puan çıkartır.Devlet Parasız yatılı bursunu kazanır.(Ozamandan ailesinin bütcesine katkı yapmaya başlmış ve sevinçlidir.).Şehrindeki ozamanlar yeni yeni açılan puanları şimdikinden yüksek Anadolu lisesi ni kazanacak puanı çıkartmıştır.Ayrıca meslek lisesinin teknik bölümünün (1 sene fazla okurlar üniversite derslerini daha ayrıntılı görmek sebebi ile) de puanını tutturmaktadır.Geriye sadece bir seçim yapılacaktır.Sorumlu ve bilinçli babası bilmesine rağmen bu kritik kararı çocuğa sorar.Oğlum ne olmak istersin.Çocuk tereddüt bile etmez.Dün gibi hatırlar MÜHENDiS dediğini.Ozaman ki yapıda (ÖSS-ÖYS)mühendisliklere teknik liselerden gidenlerin çarpanının 0.65 olduğunu harici okullardan gidildiğinde 0.5 çarpanı kullanıldığını bilinçli baba bilir.Oğlunu Teknik liseye yönlendirir.Çünkü hem liseden eğitimini alacak hemde üniversiteye girerken bu eğitimin hakkı olan karşılığıda 0.15 gibi fazladan bir çarpım ile diğerlerinin önüne geçecektir.Sonunda çocuk kararını verir.Şehrindeki en iyi teknik bölümü olan Elektroniği seçer.Geçen 3 (4 dememişmiydim??)sene içinde çokta mutlu olur.Üniversitede yapmadığı kadar elektronik devre tasarlayacak ve yapacaktır.Tam istediği bölümde ve okuldadır.Ancak asli görevi ozamanlar piyasada çalışacak adam değil mühendis yetiştiren okulda olduğunu öğretmenleri hiç bir zaman unutmazlar.Çocuk ne felsefe dersinden ne kimyadan nede milli güvenlik dersinden mahrum kalır burada.Ama bunun bir bedeli vardır.Sabah 9 dan akşam 5 e kadar okulda eğitim ve staj görmek...hemde 4 sene  Ancak onlara verilen bir hak sayesinde eğer başarılı olurlar ise 3. Sınıftada üniversite sınavına girebilir ve kazanabilirler.Çocuk diğer tüm 3. Sınıftaki arkadaşları ile sınavlara hazırlanır.Ne yazıkki ayrım başlamıştır...Dersanede il birincisi olmasına rağmen onu düz lisedeki arkadaşları ile aynı sınıfa almazlar...meslek liseli arkadaşları ile birlikte eğitim görmelidir.Aman tanrım o sene sınav sistemi değişmiştir(1999) ( ).Ne şans..tamda sınava girecekken tüm hayat ve meslek planlarını buna göre yapmışken...18 yaşında bilinçli bir genç artık mühendislikler için düzliselilerin %0.5 , meslek liselilerin %0.2 katsayı alacağını öğrendiğinde yıkılmıştır.Yıllar sonra bu kanunun imam hatipli gençleri engellemek için yapıldığını ve arada kendisi ve kendi gibileri kaynatacağından kırgınlığı ve kızgınlığı büyüyecektir.Mühendislik için yapılan katkı puanı resmen eskisine oranla bir hayli düşürülmüş...oda yetmezmiş gibi hiç bir eğitim almamış düz lise öğrencisi otomatikman meslek liselinin önüne şerefsizce geçirilmiştir.Ama büyük devlet bu öğrencileri kandırmak için en azından öğretmen olsunlar diyerek saçmalamış ,teknik öğretmenlik bölümlerine katkı payı düz liselere göre daha çok verilmiştir.Yani kısaca devlet osene yaptığı güzel bir sürprizle meslek lisesindeki öğrencilere ya ara eleman olacaksınız yada öğretmen.Sizden mühendis falan olmaz demiştir.Öylede olmuştur.Akıllı ve çalışkan cocuğumuz moralini bozmaz çalışmaya devam eder.Üniversite sınavında ham puanlarda %2 lik sıralamaya girmesine rağmen iyi bir mühendislik çıkartmaya yetmez ek puanı!!!Dandik (şimdi açılan köşe başı üniversiteler dahi yoktur ozaman) bir üniversite veya şehre girtmektense.Kazanabileceği en iyi teknik öğretmenlik bölümü olan Marmara üniversitesi Elektronik Haberleşme Öğretmeni olacaktır.En yakın dostu,anadolu liseli,aynı puanı alan arkadaşı Uludağ üniversitesi Elektronik Mühendisliğini kazanınca onun için sevinir.Ancak kini büyümüş,emeği ve hayalleri çalınmış hissetmiştir.Yıllar geçer çocuk okulunu bitirir.(Üniversitede verilen teknik eğitim lisede aldığının yanına yaklaşmamaktadır.)Öğretmen olmak istememektedir.Özel sektörde iş bulur.Geçen bir çok senede işverenlerinin kendisine güvenmesi ile mühendis vasıflarıyla çalışır.Yetenek ve yeterliliklerinin farkındadır ve kullanır.Bu hak geldiğinde hayallerini gerçekleştirme hayali ile yanıp tutuşur.Ve son olarak sözlüklerde gördüğü saçma sapan vasıfsız mühendis yorumlarını görünce ilk defa “geccenonu” nicki ile üyelik oluşturur ve hayatını anlatmak ister.
DipNot:Yazı sahibinin 33 yıllık hayatını kısaca okudunuz.Kendim halen istanbulda bir IT firmasında teknik müdürlük yapmaktayım.
Dipnot2:Lise arkadaşlarımın hepsi üniversiteyi kazandı (eksiksiz 40 kişi olarak) şuanda çoğu çocuklarınızı eğitmekle meşgul.Bir kısım benim gibi şanslı olanlar özel sektörde kendini kanıtlamış durumda.
Dipnot3:Uludağ üniversitesi mühendisliğini kazanan arkadaşım teknik yetersizlikten dolayı hiç bir zaman mühendislik yapamadı.Teknik satış koordinatörü olarak iş hayatını devam ettirmekte.
Dipnot4:Saçma ve bilgisiz yorumlarınız yazarın çalışma ve 33 yaşında hakkını geri alma şevkini arttırmıştır.